KENT KÜLTÜRÜNÜ TÜKETMEK…!   

İnsanın başına ne geliyorsa cahillikten geliyor.

Okumadan, bilgi sahibiymiş gibi davranmak bunun en önemli nedeni tabi ki..

Bakın….

Akıllı telefonlardaki bilgiler doğru olsun olmasın hepimizin bilgi kaynağı oldu.

Bizi resmen kendisine köle yaptı.!

Sanki…

Aklımızı başımızdan aldı.

Öyle ki…

Telefonlara bakmaktan araştırma yapmayı unuttuk.

Kitap okumayı neredeyse tamamen terk ettik.

Vallahi….

Bu yüzden…

Kentteki yürüyüşümüz bile değişti.

Yürürken…

Birbirimizin yüzüne bile bakmaz olduk.

Kent kültürüne uygun davranmamaya başladık.

Ve onu…

Önemsemeyerek…

Tükettik.

Ama yerine  birşey de  koyamadık.!

O zaman olan oldu.?

Sevgi ve saygıda kusur etmeye başladık.

Sonra olur olmaz dedikodular etrafımızı sarmaya başladı.

“Dedikodu Üretim Merkezi” kurmuş gibi olduk.

Gelinen son noktada birbirimizi kırdık.

Bu neden böyle oldu…

Sebebi belli…

Aynı ortamda çıkar çatışması içinde bulunma.

Peki böyle davrananlar…

Kentin geleceğini kendi çıkarları için heba etmiyorlar mı?

İşte bunu düşünen yok.!

Menfaat duygusu, gören gözleri görmez yapmış.

Bizim böyle bir ortamda mutlu olma şansımız var mı?

Elbette yok…

O nedenle pusulayı hep kendimize göre ayarlamayalım.

Biraz da etrafımızı düşünelim.

Bakın Karabük’e….

Haber sitelerinde dolaşan iddialara…

Dedikodu almış başını gidiyor….

Gerçek olan ne sorusu sahibini arıyor.!

Yanıtını…

Bulabilene aşk olsun.!

***

Lütfen kent kültürüne darbe vurmayalım.

Kentin tarihsel gerçeklerine göre hareket edelim.

Önce bilgi sahibi olalım…

Sonra doğru olanı bulmaya çalışalım.

Cahilce tutum ve davranışlardan kendimizi kurtaralım.

Bu arada ve en önemlisi..

İçinde yaşadığımız kenti de….

At koşturduğumuz  çiftliğimiz gibi  görmeyelim.!

***

Olur mu?…