Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Karabük İl Başkanı Vedat Yaşar, TÜİK’in temmuz ayı enflasyon rakamlarına tepki göstererek “Milyonlarca emekli, memur, işçi ve dar gelirli yurttaş açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veriyor. İktidar, TÜİK eliyle enflasyonu düşük gösteriyor. Bugün açıklanan enflasyon rakamları ve ardından yapılan zamlar da göstermiştir ki; bu düzen halkı değil, bir avuç zengini, saray çevresini ve yandaşları korumaktadır.” dedi.
CHP İl Başkanı Vedat Yaşar, açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik kriz her geçen gün daha da derinleşiyor. Milyonlarca emekli, memur, işçi ve dar gelirli yurttaş açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veriyor. Bugün açıklanan enflasyon rakamları ve ardından yapılan zamlar da göstermiştir ki; bu düzen halkı değil, bir avuç zengini, saray çevresini ve yandaşları korumaktadır.
Yapılan artışlara baktığımızda yine düşük maaş alan ezildi, yine yüksek maaşlılar kayrıldı. Yani zengine çok, fakire göstermelik bir artış yapıldı. En düşük emekli maaşı hâlâ insanca yaşamayı sağlayacak seviyede değil.
Asgari ücretin açlık sınırının altında kalması artık utanılacak bir hale gelmiştir.
Biz aylardır söylüyoruz: En düşük emekli maaşı en az 30.000 TL’nin üzerinde olmalı, asgari ücret yoksulluk sınırına çekilmelidir. Seyyanen zam esas olmalıdır. Çünkü herkes aynı marketten alışveriş yapıyor, aynı doğalgaz faturasını ödüyor, aynı pazara çıkıyor.
Ama ne oluyor?
İktidar, TÜİK eliyle enflasyonu düşük gösteriyor. Saraydan bakınca hayat güllük gülistanlık… Ama halkın mutfağında yangın var! Zamlar açıklanmadan önce marketlere gelen etiket zamları bu düzenin nasıl işlediğinin en açık kanıtıdır. Buna bir de yandaş sendikaların sessizliği, hatta işbirliği eklenince; ortaya çıkan tablo sefalet, yoksulluk ve adaletsizliktir.
Ülkenin dört bir yanında emekliler, işçiler, gençler isyan ediyor. Çünkü bu düzen artık sürdürülemez.
İktidar, yaşanan bu derin yoksulluğu örtbas etmek için hedef şaşırtıyor. CHP’li belediyelere, yöneticilere, parti kadrolarımıza yönelik saldırılar artıyor. Yargı baskısı, siyasi kumpaslar ve medya linçleriyle halkın gerçek gündemi unutturulmaya çalışılıyor. Tüm bu yaşananlara rağmen Herşey şeffaf olsun istiyoruz.
Biz diyoruz ki, Mahkemeler halkın önünde, istediğiniz kanalda (TRT) canlı yapılsın. Biz diyoruz ki: Yapılan mitingler ve anketler gösteriyor ki, bizler Milletimize, halkımızla iç içeyiz. Bu ülke sahipsiz değildir.
Biz diyoruz ki Adayımız yanımızda, sandık önümüzde olsun, Millet iradesi bir an önce sandığa yansısın! 02 Kasım tarihi erken seçim için ilan edilsin,
Biz diyoruz ki, Zam, zulüm ve işkence son bulsun.
Ve biz diyoruz ki, Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!”