1989 yılında 137 gün süren grevin ardından zor bir sürece giren ve aşırı istihdam yüküyle yüksek üretim maliyetleri karşısında her yıl zararı giderek büyüyen Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları’nın (KARDEMİR), 1994’te dönemin hükümeti tarafından kapatılmasına karar verildi.
Karar üzerine Karabük’te, Çelik-İş Sendikası öncülüğünde 8 Kasım 1994’de halk sokaklara inerek büyük bir eylem yaptı, çocuklar okula gönderilmedi, esnaf kepenklerini kapattı, şehre giriş çıkış sağlayan tüm ulaşım durduruldu.
Ülkede büyük ses getiren bu eylem sonunda, fabrika özelleştirilerek 1 lira gibi sembolik bir rakamla yöre halkına devredildi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Karabük Merkez İlçe Başkanı Ali Yavuz, bu şanlı direnişin 30’uncu yıldönümü dolayısı ile bir basın açıklaması yayınladı.
Açıklamasında 8 Kasım’ın, yalnızca bir tarih değil Karabük’ün emekle yoğrulmuş, birlik ve kararlılıkla yazılmış bir destanı olduğunu vurgulayan Yavuz, “1994 yılında, bu topraklarda bir şehir tek yürek olmuş, Karabük Demir Çelik Fabrikaları’nın (KARDEMİR) kapanmasına karşı çıkmıştı. İşte o gün, herkesin aklında ve kalbinde kazılıdır. Öğrenciler okullarına gitmedi, esnaf kepenklerini kapattı, şehirde hayat durdu ve dört saat boyunca Karabük adeta bir kale gibi ayakta durdu.
Bu kararlı duruş, hükümetin kararını geri çekmesine ve KARDEMİR’in kapanmaktan kurtulmasına vesile oldu. Halkın fabrikasına sahip çıkması, bu toprakların ruhunu ve emek mücadelesinin gücünü bir kez daha gösterdi. Bu, sadece Karabük’ün değil, Türkiye’nin emek mücadelesinde eşi görülmemiş bir zaferdir.
Bugün, 8 Kasım’ın yıl dönümünde, bu kararlı mücadelenin ve dayanışmanın izinden yürüyen herkese selam olsun. O gün bir araya gelen, elini taşın altına koyan, kentin geleceği için emek veren herkesin hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz. KARDEMİR, Karabük’ün can damarı; bu şehrin sembolü, geleceğimizin güvencesidir.
Unutmayalım ki bu topraklar, ancak emekle ve birlikle ayakta kalır. Yarınlara güvenle bakabilmemiz için dayanışmanın, birbirimize sahip çıkmanın ne kadar kıymetli olduğunu bize öğreten bu tarihi hep birlikte anımsayalım ve anlatmaya devam edelim. 8 Kasım, Karabük’ün direnişinin, umudunun ve mücadelesinin sembolüdür.
Bu anlamlı günde, her bir Karabüklünün kalbinde yanan bu onurlu ateşi canlı tutmaya ve emek mücadelesini nesilden nesile aktarmaya devam edeceğiz. Şehrimizin ve ülkemizin geleceği, emeğine sahip çıkanların omuzlarında yükselecektir.
Ve şunu da unutmamak gerekir: KARDEMİR’in yeniden özelleştirilmesi gibi bir girişim olursa, Karabüklülerin bu girişime aynı kararlılıkla karşı duracağından kimsenin şüphesi olmasın. 1994’te olduğu gibi, bugün de birlik ve dayanışmanın gücünü gösterecek iradeye sahibiz.
Hep birlikte, aydınlık bir Karabük ve aydınlık bir Türkiye için!” ifadelerine yer verdi.