1880’li yıllarda Amerika, Kanada, Avustralya’da işçilerin ağır çalışma koşulları, sağlık koşulları, demokratik, insanca yaşama, örgütlenme ve grev gibi insani talepleri öne çıktı. Bu talepler hükümet ve işverenler tarafından hoş karşılanmıyordu. Bu nedenlerle işçiler işten çıkarılma ve yoğun baskılarla karşılaştılar. İlk kez 1 Mayıs 1886’da işçi sınıfı örgütlü ve kararlı tepkisini gösterdi ve bu dalga tüm dünyaya yayıldı.
1889’da, 1 Mayıs, Paris’te “Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma” günü olarak kabul edildi.
Osmanlı döneminde ise 1890 yılında 1 Mayıs kutlanmaya başlandı. 1935 yılında 1 Mayıs, “Bahar ve Çiçek Bayramı” olarak kabul edildi.
Görkemli ilk 1 Mayıs, 1976’da, DİSK ve diğer sendikaların öncülüğünde kutlanmaya başlandı. 1977’de Taksim’de beş yüz bin emekçi, işçi, gençlik, 1 Mayıs’a sahip çıkarak alanı doldurmuştu. Ama, resmi verilere göre 37 işçi, emekçi, bu alanda canlarını verdi. 12 Eylül 1980 ihtilaliyle, 1 Mayıs yasaklandı. 2009 yılında bayram ve resmi tatil olarak kabul edildi. Sonra yine sıkıntılı bir süreçle karşılaşıldı. Mücadele azmi zaman zaman engelleme ve baskılara rağmen günümüzde de devam ediyor.
KARABÜK…
1938’de Karabük; ilk ağır sanayi tesisi “ fabrika yapan fabrika”nın kurulmasıyla cumhuriyet ve emeğin kentine dönüştü. 1989 yılında işçiler, emekçiler ve Karabük halkı, insanca yaşama, demokratik talepler konusunda büyük bir beraberlik ve dayanışma örneği gösterdiler. Bu direniş 137 gün sürdü. Sonuçta yirmi dört bin işçi ve emekçi haklı taleplerini kabul ettirdiler. Bunun nasıl bir mücadele ve dayanışma olduğuna, sendikacı Veli Koca, eniştem İrfan Koca ve ailesi ile diğer tanıdık emekçiler sayesinde tanık oldum.
Karabük tarihinde 2. işçi ve emekçi eylemi 1994’te zarar ettiği için fabrikanın kapatılması kararı üzerine yaşandı. Bir yıllık mücadele ve direnişten sonra, 1 TL gibi sembolik bir rakamla fabrikayı sendika aldı. Karabük emekçisinin direnişi, Türkiye’de birçok hak talebine önderlik etti.
Birlik ve dayanışmanın, demokratik, insanca yaşam taleplerinin sağlanması için mücadele veren ve bunun haklılığını kanıtlayan tüm emekçilerin, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı kutlu olsun. Nazım’ın deyimiyle “ Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine” eşit, özgür, insanca yaşam talepleri için mücadele eden, bu mücadelede canlarını yitiren, emeği geçen herkesi saygı ve minnetle anıyorum.
Kaynak: Birleşik Metal İş Dergisi Sayı:2,
Veli Koca, İrfan Koca