Dünkü yazımda da değindiğim gibi…
Kuruluşuna ortam hazırlayan tarihsel ortamdan uzaklaştığından beri…
Karabük müthiş bir şaşkınlık yaşıyor.
Devletçi ekonomiyi ve planlı sanayileşmeyi benimseyen Karabük,…
Gelişen süreç içinde….
Dünkü yazımda da değindiğim gibi….
Neoliberalizme yenik düşmüş dersek…
Yanlış bir analiz yapmamış oluruz herhalde…
***
Alışılagelmiş bir yapıdan başka bir yapıya geçmek.
Buna biz dönüşüm /başkalaşım diyoruz.
Bu anlamda…
Karabük’te dönüşümün başlangıcı 1995 yılı ile başlamıştır.
Demir Çelik Fabrikasının 1 TL gibi sembolik bir rakamla özelleştirilmesi…
Sonra Kardemir AŞ’nin kurulması.
Halka açık şirket hale gelmesi.
Liberal ekonomi koşullarının oluşturulmaya çalışılması.
Bambaşka bir Karabük’ün yaşanmasına yol açmıştır.
Bu durumun mekanlara yansıması…
Görüntü olarak kendisini özellikle…
Mekansal yansıma olarak…
İstasyon ve çevresinde göstermiştir.
Günümüzde….
Demir Tüccarlarının Tahtakale haline getirdikleri …
Fevzi Fırat caddesinin ekonomik canlılığını kaybetmesi bunun en güçlü kanıtıdır.
***
Böylece…
1995’ten sonra Karabük’te sosyal refah kavramı ….
Sürekli olarak irtifa kaybetmeye başladı.
Demir Çelik sektörüne alternatif olarak kabul edilen tekstil sanayinde istenen başarının elde edilememesi işsizliği tetikledi.
Başkalaşım sürecinde..
Üniversite ekonomisi kente can suyu oldu…
Hizmet sektöründe elle tutulur bir canlılık yarattı.
Ancak eskiye kıyasla kentin refah düzeyinde bütünsel bir katkı yapamadı.
***
Karabük’ün bugün en büyük sıkıntısı ne?
Sektörel bakımdan bir türlü çeşitliliği yakalayamamak.!
Ve sonrasında…
Yetişmiş insan ve beyin gücü kaybı…
Karabük’ün entelektüel haritasına bakın…
Sınırların ne kadar daraldığını görürsünüz.
Bu bir kent için çok büyük bir handikaptır.
İstenmeyen daralma ve eksiklik…
Kentte yaşayan insanların zaman zaman …
Yok yere birbirleriyle sürtüşmesine de neden olmaktadır.
***
Kim ne derse dersin.
Karabük , yukarıda da değindiğimiz üzere….
Bu başkalaşım/değişim döneminde…
“Karabük’ü Karabük yapan “ tarihsel gen ve kültürden uzaklaştığı için..
Sorun yaşamaktadır.
Bu da bizi tedirgin etmektedir.
Şehrin bu değişen yapısı…
Haliyle…
Bugünlerde…
Soluk alıp vermeyi de güçleştirmektedir.