1938’de Yüksek Mimar Henry Prost’un çizdiği proje ve yaptığı planlama muvacehesinde…
Karabük, Yenişehir ve Ergenekon mahalleri adı verilen yerlere yapılan konutlar sayesinde 1942 den itibaren hızla büyümeye başlamış.
Bu yapılar, 5000 kişiye hizmet verecek şekilde tasarlanmış.
O zamanın parasıyla, 4 milyon 500 bin liraya mal olmuş.
İkinci Dünya Savaşında 1940 yılında kabul edilen Milli Koruma Kanunun katı bir devletçi politikasının izlendiği yıllarda bu paranın Karabük’e harcanması hükümetin Karabük’e verdiği önemi gösterir.
Sonrasında…
İşçi ihtiyacı arttıkça Karabük’e gelenler çoğalmış.
Bayır ve Yeşil Mahalle yavaş yavaş oluşmaya başlamış.
Buralara yerleşebilmek için…
Kimileri ormanı kesmiş çadır kurmuş, kimi dere yatağına ev yapmış.
Kimileri heyelan falan demeden gecekonduyu kondurmuş.
Kent kısa zamanda arsa spekülasyonlarına konu olmuş ve açık gözler tarafından çarpık çurpuk edilmiş.
Belediye eski başkan, eski milletvekillerinden Dr. Necmettin Şeyhoğlu’nun, ”Seçim Dönemimin Hesabını Veriyorum” adlı broşür (1973) bu hususta başvurulması gereken önemli bir kaynaktır.
Broşürde; arsa spekülatörlerinin imar izni vermiyor diye belediye başkanına nasıl hasmane tutum sergileyen yeni türedi sınıfın belediye başkanını nasıl yenilgiye uğrattıklarının hazin anlatımı vardır.
***
Bu arada Karabük Belediye eski yıllara ait meclis tutanaklarında da bu konuda önemli bilgiler yer almaktadır.
Bence Karabük’ün yakın tarihini bunlardan izlemekte yarar var.
Bu tutanakların en eskisi 1968 yılına ait.
O zamanın Belediye Başkanı Kemal Güneş.
Karabük’ün yakın tarihinin derinden incelenmesine olanak sağlayacak bu tutanakların en önemli özelliği; meclis üyelerinin bir konu ile ilgili geçmişe yönelik çok önemli bilgiler vermeleri, açıklamalar yapmalarıdır.
Belediye Meclis tutanakları bu kentin güncesi ve bana göre en önemli hafıza deposudur.
Kentte yaşayanların felsefesini anlamanın en önemli anahtarı bu belgelerdir.
Hangi mahalle ne zaman kurulmuş.?
O mahallenin kuruluşunda kimler rol oynamış.?
Halk ile belediye arasında ne gibi sorunlar yaşanmış.
Sorunlar karşısında kim ne demiş.?
Yapılanlar…
Yapılmayanlar.
Eleştirilere konu olan meseleler….
Evet…
Bu açıdan fevkalade bir kaynak.
***
Sözü nereye getirmek istiyorum.
Karabük günümüzde büyük bir dönüşüm yaşıyor.
Betonlaşma ile şehrin “Cumhuriyet Kenti” olma özelliği yok ediliyor.
Aidiyet duygusu oluşması engelleniyor.
Hem de rant uğruna…
Göz göre göre…
İnsanların hafızalarında yer etmiş simgeler yok edilmesi, ranta kurban edilmesi bu kentin tarihine yapılmış en büyük hakarettir.
***
Bir çocuğu ana ve babasından ayırırsanız ne olur?
Kimliksizleşir.
Katılaşır.
Ruhu taşlaşır…
Bakın Karabük’e…
O’ da betonlaşmıyor mu?
Anasız ve Babasız büyüyen çocuktan ne farkı var?