Kentlerde yaşamak bir adap ve görgü işidir.
O’nun da kendine göre kültürü ve kuralları vardır.
Her kent, kültürünü geçmişinden aldığı güçle oluşturmaya çalışır.
Bunun oluşumunda doğal olarak bizlerin rolü doğrudan etkiyici ve belirleyicidir.
Kent kültürü kendini; gezme, yemek yeme, kişilerin birbirleriyle olan ilişkilerde, damak tadında, sevinç ve hüzünleri paylaşmada, kendini gösterir.
Kurallarını yaşayanlara hissettirir.
***
Maalesef günümüzde kentlerde…
Maganda dediğimiz davranış biçimi kent kültürünü tehdit eder bir hale geldi.
Ne olduğu belli olmayan bir yaşam tarzını insanlara zorla kabul ettirmeye başladı.
Bu manzara bugün Türkiye’nin birçok yerinde görülebilecek, izlenebilecek acınası, geleneklerimizle bağdaşmayan bir durum oluşturuyor.
Maganda dediğimiz davranış şekli, bugün Türkiye’de yeni bir sosyal sınıf oluşturacak yetkinliğe ulaştı.
Çoğalan, mantarımsı bir hal aldı.
Sanki kentlerde onu besleyen özel bir toprak çeşidi var.
Az bir sulama birdenbire ortaya çıkıyor.
Söylemek gerekirse…
Kurulu düzeni alt üst ediyorlar.
Yasa tanımıyorlar.
Kendilerinden başka hiç kimseyi düşünmüyorlar.
Çıkarttıkları gürültü ile etrafı tehdit ve…
Toplumu kuralsızlığa davet ediyorlar.
İnsanları rahatsız etmek onlara hem zevk, hem de güç veriyor.
Kendi kurallarını kente kabul ettirmeye çalışıyorlar.
***
Yazık… çok yazık…
Özenti ,eğitimsizlik , görgüsüzlük, kültürsüzlük birilerini ne hale soktu?…
Bu işin sorumlusu kim?
Sorumsuzca yayın yapan TV’ler….
Özel hayat teşhircileri…
Evlilik programlarında aile hayatını hiçe sayan takdimciler.
Sosyal yaşam pazarlayıcıları…
Yani…
Maganda barbarlığı kavramı; görgüsüzlük, eğitimsizlik ve hödüklük üzerine kurulmuş…!
Şimdilerde…
Salgın hastalık gibi Türkiye’nin her tarafına yayılmış ve
Doğal olarak etkisini her yerde belirgin biçimde hissettirmeye başlamış durumda…
Özellikle cep telefonlarına kullanılmaya başlamasıyla birlikte
Yüksek sesle çığırtkanlığa davetiye çıkaran…
Sokak/cadde/dolmuşlarda yeni bir tür maganda türü ortaya çıktı ki…
Sormayın gitsin…
Bir çığırtkan magandanın cep telefonu konuşması örneği…
“Alo…
Haberin olsun diye aradım.
Akşam sizdeyiz…
Mantı yemeğe geleceğiz…
Bol sarımsaklı ve salçalı olsun…
Yoksa….
Vallahi yemem…”
Yanına da soğuk içecek almayı unutma…!
Tamam mı?…”