“ HA BABAM “ DİYEREK…!

Karabük-Safranbolu yolunda çok sayıda motosiklet sürücüsü yolları tehdit ediyor.

Yolda seyir halleri diğer sürücülerde tedirginlik yaratıyor…

Trafik zaten yoğun…

Onlar…

Sanki hızlarını sınarlarcasına..

Yollarda birden arabaların yanlarından süratle dar alandan geçerek

Trafiği iyece içinden çıkılmaz bir hale sokuyorlar.

Böylece…

Bir anda …

Trafik allak bullak oluyor.

***

Bırakın motosiklet sürücülerini,

Otomobil sürücüleri dahi yasak olmasına rağmen ….

Seyir halinde iken cep telefonu ile orayla burayla iletişim kurmaya çalışıyorlar…

Yasak savma peşindeler.

Kuralları kuralsızlaştırıyorlar.

Hız tutkusunu yaşamı tehdit eder şekilde pratiğe dönüştürme yarışındalar.

***

Egomuzu tatmin etmek için icat ettiğimiz hız tutkusu,

 Zaman değişse de öneminden hiçbir şey kaybetmemiş…

Eğitim, öğretim, gördüğümüz trafik kursları,

Sınavla aldığımız ehliyetler…

 Ancak resmiyette görüntü oluşturmaktan öte yaşamımızda bir davranış değişikliğine yol açamamış.

***

Batılılarda böylemi…

Hata yap da görelim bakalım…

Avrupa’da yaşayan Türkler kurallara uyarak seyahat yapıyorlar.

Ancak aynı kişiler Türkiye’ye gelince trafik canavarı kesiliyor.

Batıda kurallara riayet edenler, Kapıkule gümrük kapısından Türkiye’ye ayak bastıktan sonra “Ha babam” diyerek birdenbire başkalaşıyorlar.

Bu durum…

Gerçekten çok önemli bir araştırma konusu olacak düzeyde…

Kanunlar aynı…

İnsanlar aynı…

Orada kural var.

Burada yok diyorlar.

Buraya gelince hukuk dışı davranışlar sergiliyorlar…

Acaba neden?…

Nerede bir hata var?…

***

Yine konu dönüp dolaşıp eğitim ve kuralların uygulanırlığını takip etme ve denetimlerdeki hassasiyette kendini hissettiriyor…

Trafiği sadece sürücülere ceza yazarak eğiteceğimize inanıyorsak yanılıyoruz demektir.

Önemli olan…

Sürücünün ceza yeme korkusu kontrollü araba  sürmesi değil…

Kurallara uymadığı takdirde başkalarının hayatlarını sonlandıracağını bilerek trafiğe çıkmasıdır.

Bu bilince sahip sürücüler yetiştirebilir miyiz.?

Bilmiyorum….

Ama bu sorunu  çözecek, yolların durumunu da göz önünde bulundurarak  yeni fikirler ,projeler üretmek zorundayız.

Hem de acilen.!