Sınıfsal açıdan güçlü bir durumda olmayan Karabük’te ….
Kentin sahiplenilmesi noktasında
Asıl sorumluluğunun sivil toplum kuruluşlarında olduğunu biliyoruz.
STK şampiyonu Karabük’te sivil toplum örgütlerinin, tabelaları dışında ortalıkta görünmemesi ilginç bir husus oluşturuyor.
Kentimizde….
Bu dernekler ve vakıflar neden işlevsiz ve sessizdir?
Bunların başkanları kimlerdir?
Neden toplum yararına sorumluluk üstlenmekten çekinirler.?
Ne düşünürler acaba?
***
Karabük STK’da Türkiye genelinde 34.sırada…
Nüfusa göre il bazında Türkiye birincisi durumunda.
662 dernek ve vakıf var.
Gerçekten dernek ve vakıf çokluğuna karşın bunların büyük bir çoğunluğunun derin sessizlik içinde olması kentimiz için düşündürücüdür.!
Bu durum Karabük’ün geleceğini, taleplerini ve iş bitiriciliğini sekteye uğratmaktadır.
Dernek ve vakıfların kamusal görevleri “ börek-çörek “ günü tertip etmek ya da plaket dağıtmak olmamalıdır.
Asıl işlevleri….
Kentsel yaşama katkı yapıp, idare ile işbirliği içinde sorunların çözümüne destek vermektir.
***
Sivil toplumsuz demokrasi olmaz.
STK’ların başkanları, temsil ettikleri toplumsal oluşumun kanaat önderleridir.
Kitlelerin en önemli temsilcisi durumundadırlar.
Siyasete yön veren en önemli unsurlardır.
Evet….
Karabük’te eşraf yoktur.
Karabük’te proleterleşmiş bir işçi sınıfı da yoktur.
***
Sınıfsal yapısı cılız bir toplumda sivil toplumculuk bu açığı kapatan çok önemli bir güç unsurudur.
Anlaşıldığı kadarıyla Karabük’te kendi içinde birlik oluşturamayan bu yapılar isimlerini yalnızca tabelalara yazarak anlamsız bir görselliğe imza atmaktadırlar.
Bu durum kent dinamizmi açısından olumsuzluklara neden olmaktadır.
Sesimizin duyulmasını engellemektedir.
Karabük’ü içine düştüğü sıkıntıdan kurtarmak için STK’lar bir an önce kendilerine işlev kazandırmalıdır.
Bunun için Karabük düşünce platformu kurularak…
Üç ayda bir araya gelinerek bu platformda sorunların tartışılıp ilgili kurum ve kuruluşların duyarlı olmaları sağlanarak..
Yaşanan sıkıntılar ve tıkanıklar giderilebilir.
Ancak her şeyde olduğu gibi Karabük’te öncelikle” bir araya gelebilme” sorununu çözmekte yarar var.
Bu sorun ortak çıkarlar da buluşma bağlamında halledilebilir.
Bunun için öncelikle…
Egosal/bencil yapıdan uzaklaşmak gerekir.
Kentteki keyifsizliği ve mutsuzluğu ancak bu şekilde davranarak atlatmak mümkündür.
Yaşananlara bakıldığında
Sürekli konuşuyoruz…
Sosyal medya haber sitelerinde siyasilerin bol bol reklamlarını görüyoruz …!
Ama bir türlü…
İş üretemiyoruz…!