KARABÜK’TE “ SOL” VAR MI…!

Yayınlama: 19.08.2025
A+
A-

Bölgenin Sesi Gazetesinde  ’HER TEL’ den köşesinde, duayen gazeteci Sayın Ahmet Gölbek, 31 Mart 2009 seçim sonuçlarını irdelediği yazısında…

Şu soruya yanıt arıyor:

“Karabük’te sol bitti mi /bitirildi mi?”

***

Öncelikle şunu belirtelim ki ….

Karabük’te sol hiçbir zaman olmadı…

Dünkü yazımda Zihni T. Anadol’un, Karabük’te Komünist teşkilatı kurduğunu ve teşkilat içinde yer alan muhbirlerin ihbarı sonucunda , hapse nasıl  atıldığını yazmıştım.

Yani…

Karabük 1944 Komünist tevkifatına konu olmuş bir nahiyedir.

Bu haliyle de bir”ilk”tir.

***

Türkiye’nin ilk ağır sanayi fabrikasının kurulduğu Karabük’te Soğuk Savaş döneminde, devletin sürekli gözetimde tuttuğu bu kentte, işçilerin proleterleşmesine hiçbir zaman izin verilmedi.

Proleterleşme ne dersiniz onun üzerinde duralım:

Emeğinden başka dayanacak hiçbir gücü olmayan işçi sınıfı.

Mülksüz emekçiler topluluğu…

***

Karabük’te işçi sınıfını bu açıdan incelediğimizde…

İşçi sınıfı hiçbir zaman proleterleşemedi.

İlgililer ve yetkililer Soğuk Savaş yıllarında, Türkiye’ye komünizm gelmesin diye özel olarak Karabük’ü denetim altında tuttular.

Neden buna gerek duyuldu?

Sovyet Rusya’nın Stalin döneminde başlattığı, Çarlık dönemini anımsatan/ona bir anlamda rahmet okutan Ruslaştırma ve yayılma politikası, tedirginlik yarattı.

Türkiye’de….

Devleti o zaman yönetenlere göre…

Komünizmin taraftar bulması, bizim Sovyet denetimine girmemiz demekti.

Bulgaristan, Romanya  Macaristan, Polonya  ve Doğu Almanya’nın  ülkelerinin Sovyet zulmü ve kontrolü altına girmesi bunun en güçlü işareti idi.

Sovyet Rusya o zaman “Demir Perde” namıyla anılan ülkeleri demokrasi getireceğim vaadiyle ,kendi adamlarını yönetime getirerek ele geçirmişti.

Ayrıca Stalin’in 1945 Potsdam Konferansında Türkiye’den bazı isteklerde bulunması.. Boğazlarda üs kurmak istemesi, Kars, Ardahan ve Batum üzerinde hak iddia etmesi bardağı taşıran son gelişmelerdi.

Böyle bir ortamda Türkiye’de ve Karabük’te işçi sınıfının proleterleşmesine ve komünist/sosyalist düşüncenin yayılmasına izin verilmesi düşünülemezdi.

Verilmedi de…

***

Demir Çelik Fabrikalarında çalışan işçilere, maaşlarının dışında %25 ikramiye/prim verilmeye başlandı.

Prim işçilere neden verilir?

Beklenen üretimden fazla bir artış/ değer elde edildiği zaman.

Böyle bir durum olmadığı halde Karabük işçi sınıfı neden  prim/ikramiye almaya hak kazandırılmıştır.?

Hiç düşündünüz mü?

***

Eğer işçi sınıfı sıkıntı çekerse  , komünist/sosyalist ideolojilerle temasa girip,  emek mücadelesi yapabilir.!

Bu durum sol düşüncenin, Karabük’te kurumsallaşmasına/taraftar bulmasına yol açabilirdi.

Sol görüşlü sendikaların Karabük’te tutunmasına bunun için izin verilmedi.

1966-1968 yıllarında 15 günde bir yayımlanan, sol görüşlü,Türkiye Maden-İş Sendikasının yayın organı olarak çıkan, SENDİKA gazetesinin nüshalarına baktığınızda bu durumun değerlendirmesini net olarak yapabiliyorsunuz.

****

Karabük’te solu tartıştığınızda en ilginç örnekleme kuşkusuz 137 gün süren grevdir.

4 Mayıs-17 Eylül 1989 tarihleri arasında gerçekleşen bu grev sırasında hiçbir üzücü olay kentte yaşanmamıştır.

Başka ülkelerde bu kadar uzun süren bir işçi grevi sükunetle sona ermemiştir.

Mutlaka tarihe iz bırakacak mühim olaylar olmuştur.

Karabük işçisinin bu sakinliği acaba nereden kaynaklanmaktadır?

Bu ve bu gibi sorulara yanıt vermeye çalıştığınızda, Karabük’te sol düşüncenin ne anlamda var olduğunu anlarsınız…

Karabük, Soğuk Savaş yıllarından kalma kavramlarla söyleyecek olursak ;

Sağ görüşlü / liberal ve muhafazakar bir kenttir.

Yaşananların ışığında….

İdeolojik olarak….

Başka bir Karabük tanımı yapmak da mümkün değildir.!

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.