Karabük deyince akla ne gelir.?
Cumhuriyetin temellerini attığı…
Demir ve çelik…
İlk sanayi/endüstri kenti…
Ancak Karabük aynı zamanda çok önemli bir turizm beldesidir…
Turizm destinasyonu güçlü cazibe merkezi olacak birçok özelliğe sahiptir.
***
Evet..
Denildiği gibi…
Safranbolu, Yenice, Eskipazar, Eflani ve Ovacık ilçelerine sahip Karabük, uzun süre gizli kalmış kültürel değerleriyle sanayi kenti olmanın dışında farklı özelliklere sahiptir. Farklı kültürel zenginlikler içerisinde, özellikle yaşayan tarihi konumuyla Safranbolu, sahip olduğu mirasın zenginliği yanında, bu mirası çevresel dokusu içinde korumadaki başarısıyla 1994 yılında UNESCO tarafından “Dünya Miras Listesine” dahil edilmiş ve bir dünya kenti haline gelmiştir.
Bu çok önemli bir husustur.
Ancak bu hususiyet, çevresel güzelliklerle bütünleştirilemediği için Safranbolu hala günübirlik turizm işletmeciliği anlayışından kendini kurtaramamıştır.
Safranbolu’ya küçük Osmanlı medeniyeti olarak bakılmamakta, sadece görsel verilerle turizm olayı geçiştirilmektedir.
Safranbolu bir günde gezilip görülecek bir yer değildir.
Çünkü orada bir uygarlığın anlatımı söz konusudur.
Ama bunları bilinçli şekilde anlatacak elamanlara sahip değilseniz ve bu konuda organize olmamış iseniz turizm işletmeciliği konusunda yeterliliğe sahip değilsiniz demektir.
O zaman…
Safranbolu günübirlik turizme kurban edilmiş demektir.
Safranbolu’da turizme sadece kaptı kaçtı bir anlayışla bakmak sorun yaratıyor.
Bu bakış her geçen gün Safranbolu’yu bitiriyor.
Kimse bunun farkında değil.
Bu ilgisizlikten ve bilgisizlikten kurtarmak gerekir.
Safranbolu’nun İyi yetiştirilmiş, donanımlı, bilgili kültür elçilerine ihtiyaç var.
Evet…
Gerçekten öyle…
Sorun en çok burada kendini gösteriyor.
***
İlimizin zengin bir tarihe sahip ilçelerinden biri olan Eskipazar, antik şehrin ortaya çıkmasıyla en önemli turizm bölgelerinden biri olma yolunda hızla ilerlemektedir. Bunlardan Eskipazar ilçesinin sınırları içindeki Kimistine antik şehri Helenistik dönemi temsil ederken, Hadrianauopolis antik şehri de geç Roma ve erken Bizans dönemine ait buluntularıyla, Batı Karadeniz bölgesinin adeta “Zeugması” gibidir.
Eflani ve Ovacık ilçelerimiz bir yandan kaya mezarları diğer yandan göletleri, yaylaları ve bol oksijenli havasıyla doğal mesire yerleridir.
İlimiz Türkiye geneli ormanlarının % 68’lik kısmına sahip olmakla birinci sırada yer almaktadır.
Etrafı doğal koruma duvarlarıyla çevrili Yenice; tropik bölgeler dışında dünyanın ancak ender coğrafyalarında rastlanabilen, birçoğu anıtsal boy ve çaplara ulaşmış ağaç türlerine sahiptir.
Derin vadilerin yer aldığı bu ilçemiz, akarsu ekosistemlerini ve her türden yaban hayatını içinde barındıran; kuşlar, memeliler, sürüngenler gibi pek çok canlıya doğal yaşam ortamı sağlayan, Türkiye’nin en büyük blok ormanlarıyla kaplıdır.
Dünya Doğayı Koruma Vakfı’nın (WWF) dünya üzerinde belirlediği mutlak korunması gereken 100 sıcak noktadan 9’u Türkiye’de bulunmaktadır.
Bu mutlak koruma sahalarından biri de Yenice ormanlarıdır.
Ülkemizin en bakir ormanlarından olan Yenice Ormanları, barındırdığı 40’ın üzerinde ağaç türünden dolayı gerçek bir ağaç müzesi görünümündedir.
Dört hektarlık bir alan Arboretum (Açık Hava Orman Müzesi) olarak tescil edilmiştir.
Yazmakla ve anlatmakla bitiremeyeceğimiz bu güzelliklerimizin kıymetini bilelim.
Bu konuda yeterli bilinci sahip olalım.
Çalışmalarımızı buna göre yapalım.
Turizm destinasyonu /çeşitliliği ve cazibesi çok güçlü olan Karabük bugün gelinen noktada hala istenilen hizmet sunumunda yetersizdir.
Maalesef üzüntü verici olanda budur.!