KARABÜK’Ü ANLAMAK !

Yayınlama: 22.03.2023
A+
A-

Bugün Karabük’ü anlamaya yönelik bir yazı denemesi yapalım dedik…

Bunun için ne yapmak gerekiyor.?

Tabi önce türkünün sözlerini belirlemek elzem bir husus.

O zaman çok iyi sözcük seçimi yapmak lazım.

Özenle…

İşte onlardan birisi: Türkiye’nin birçok bölgesinden gelen insanların ortak bir yaşama kültürü oluşturmaya çalıştığı, ancak ortak hedeflere yürüyemediği  talihsiz kent…

*****

Karabük’ü anlamaya çalışmak bir maharet ister.

Öncelikle burada var olmanın en önemli sırrı çok para kazanma düşüncesidir.

Karabük’te bu öyle bir tutkudur ki, insan  birbirinin yüzüne bakacak, konuşacak  zaman dahi olmaz.

İnsanlar bu kentte yaşam trafiğinde, kırmızı ışıkta frene bassan  bile durmaz.

Kimilerine göre çok şaşırtıcı bir durumdur bu ama, onun anlamını burada bir şeylerini feda ederek yaşayan insanlar bilir

*****

Karabük’ün para kazanma dışında anılmaya değer başka özellikleri yok mudur hiç?.

Olmaz mı…!

Vardır elbette.

Ancak insanın hırslanmış, tamamen dünyevileşmiş gözleri  başka güzellikleri görmeye kapatmıştır kendini…

Daha nice sonraları fark edilir bazı nitelikleri.

Ama iş işten geçmiştir.

Gözler görse bile bu güzelliklerden kendi payına düşeni alamaz.

*****

Ha az kalsın unutuyordum.

Karabük’te yaşamın Hürriyet caddesine sıkıştırılmış sevimsiz/debdebeli yönüne hep dikkat çekeriz.

Bu durumu yazmaktan usanmayız.

Aynı cadde, hiç genişleme belirtisi göstermeden üzerinde fazlalaşan nüfusu çekmek zorunda kalır.

Hiç kimse aldırmaz bu duruma kendini….

Doğal bir gelişme olarak kabul eder bu nüfus artışını…

.İnsanlar birbirinin omzuna dokunarak yürümek zorunda kalır kaldırımdan.

Bazen bu caddede yürürken sıkıntıdan homurdanan insanlara da rastlarsınız …

Hürriyet caddesinin özgürlük saçan ismine bakmaksızın, bu cadde üzerinde yürüyen dalgın insanlar olur arada sırada…

Kültürümüze yabancılaşmış, bizden bir haber tabelalar siz kimlerdensiniz gibi bir duruşla adeta bizleri seyrederler.

Yaşamın monotonluğuna takılır gözleriniz bir yerde.

Göz gözü görmez bir sis tabakası, bulut yığınıyla birlikte karşınıza çıktığında , kentte yangın var zannedersiniz.

Artık burada yaşam öyle bir hal almıştır ki, insanlar gerçek yangınlara bile duyarsızlaşmıştır.

İtfaiyelerine bile gereken önemi vermemişlerdir bu yüzden.

Her gün kentin üzerinde bir gölge gibi dolaşan duman yığını insanları önlem alma konusunda çaresizliğe itmiştir.

*****

Dahası….

 Karabük’te yaşam bir türlü şehirleşememiştir.

Yarım kalmıştır şehirleşme süreci, öykülere konu olacak kadar.

Akşam olunca kabuğuna çekilen, deyim yerindeyse cinlerin tek başına top oynamak zorunda kaldığı bir manzara arz eder caddeler…

Türkülere konu olurcasına…!

Çanak içinde bir kent.

Üç tarafı dağlarla çevrili.

Çarpık yapılaşmanın mağduriyetine uğramış, hüzünlü bakışlarla, kendini savunamayacak kadar halsizleşmiş…

Anlaşılamamanın talihsizliğini yaşar çoğu kez.

Ama nafile…!

Zaman çok çabuk geçiyor.

Geçen her dakika ve vakit sanki bizden değil de onun ömründen bir şey çalıyor…

Ve öylece günler gelip geçiyor…

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.