Mazinin zenginliği karşısında,…
Günümüzde kendini başka alanlarda / sektörlerde yenilemek mecburiyetinde olan bir kentle karşıya kaldığınızda, onunla neleri konuşmayı cesaret edebilirsiniz?
***
İşte bütün sorun bu…
Kendi dinamiklerini kullanmakta zorlanan bu kentte, kafa kurcalayan birçok nokta var.!
Bunlardan birisi ve en önemlisi kentin geleceği ile ilgili bir vizyonun belirlenememiş olması.
Ya da belirlenenlerin bir türlü uygulanamaması…
Kimler aldıkları kararlarla Karabük’ün mukadderatına yön veriyor ya da vermeye cesaret edemiyor?
***
Kentte, sosyal medyada gündeme gelen ve yerel medyaya yansıyan düşüncelere bakarsanız, birçok işin Karabük adına başarıldığını görürsünüz.
Bazen kent adına yapılan tartışmaların şaşkınlık yarattığına tanık olursunuz.
Kentteki kısır çekişmelerin, yıpratmadan öte bir anlamı olmadığına üzülürsünüz.
Ve birde ….
Olup bitenlere akıl erdiremezsiniz.
Anlam veremezsiniz.
Bu ortamda çekişmeyi yok edecek kent dinamiklerini arar durursunuz….
Sorunları çözecek güç ve dinamizm gerçekte kentin kendisinde yoktur.
O nedenle…
Her gün dövünüp dururuz.
***
Etrafımızdaki kentler büyük bir hızla kalkınma yarışına girmiş gelişiyor diye hayıflanır, dururuz…
Bu nasıl bir iş ise…
Kastamonu, Bartın, Çankırı, Bolu ve Zonguldak iş bitiricilik noktasında hep bizim önümüzü keser.
Bize ise bunları seyretmek, izlemek düşer..
Hani ne derler.
“Zenginin malı züğürdün çenesini yorarmış”.
Bizimkisi de öyle bir şey işte…
Memleket kendi dinginliğinde gelişiyor ancak Karabük mazisine ters düşercesine bu gelişmelerin hep gerisinde kalıyor.
Karabük’ün ilginçliği, bir türlü yitirdiği dinamiklerini harekete geçirememesinde yatıyor.
Geçmişin deneyimlerinin yaşayanlarda bir tecrübe oluşturmaması….
Dünkü yazımda da değindiğim gibi, kentsel birikimin göçlerle dışarıya akması…
Karabük’ün kuruluş felsefesi ile olan bağını koparmış …
Gelenekte kopuş yaşamaktadır.
***
Genlerinde işçi ve demir kültürü barındıran bu kentin birdenbire değişim süreci içine girmesi…..
Kentin kafasını karıştırmıştır.
Bu süreç bir belirsizliğe neden olmuştur.
Kentin yeniden kendini tanımlaması zaman alacak gibi görünmektedir.
Bu durum kent dinamiklerinin harekete geçmesini geciktirmektedir.
Oysa “dinamizm”; kent kalkınmasının olmazsa olmazıdır.
Oradan, buradan şikayetçi olacağımıza ya da onu / bunu suçlayacağımıza….
Kentin dinamiklerini harekete geçirecek gelişmeleri teşvik edelim.
Teşvikten öte bu tür çabaları destekleyelim.
Bu noktada…
Kentin pusulasını doğru kullanalım.
Çünkü bizim için yön….
Kent vizyonunu ve dinamizmini harekete geçirmek için…
Yaşamsal bir anlam ifade etmektedir.!