Karabük adının kendine özgü bir yanı vardır.
Antik kent adlarıyla bir ilişkisi yoktur.
Öz be öz Türk adıdır.
Toponomik açıdan üzerinde durulması gereken bu yönü çok önemlidir.
Orta Asya’daki ecdadımızın uğraşını modern teknoloji ile sürdüren Türkiye’deki en eski ağır endüstri kentidir.
Ayrıca Karabük’ün Ergenekon destanını güncelleyen bir yanı da vardır.
Demir dağın eritilmesi Karabük’e bir göndermedir.
Bu anlamda…
Demir işleme kültürü kente can suyu olmuştur.
***
Bu şehrin nabzı Hürriyet (Kemal Güneş)caddesinde atar.
Tek bir caddeye sıkışmışlık sanki kader gibidir.
Yüz yüze ilişkiler ve tanışıklıklar gündemi belirler.
Siyaset dar alanda taşralılık ruhuna göre yapılır.
Bu mekanda…
Her şey, söylenen her söz Karabük içindir…
İçinden çıkılmayan sorunlarda kabahatli aranır.
Çıkarlara göre yapılan saf tutmalar kentin bekasını belirler.
Bir adım ileri iki adım geri biçiminde hareket edildiği için..
Kent bir türlü canlılık kazanamaz.
Bazen bir arpa kadar bile yol almak zorlaşır.
***
Karabük’te sen nerelisin sorusunun her zaman kulakları tırmalayan bir yönü vardır.
Kentten göç etmiş birçok kişinin isminin zikredilmesi hoş bir seda olarak zihinlerde yerini alır.
Bazen umduğunu bulamamanın çaresizliği sarar etrafı.
Üretim çeşitliliğinin azalması bundan büyük rol oynar.
***
Yıllar boyu takip edilen politikalar, Karabük’ün kentleşme sürecine ilginç boyutlar kazandırmıştır.
Şehre yeni bir boyut kazandırmak için yapılan imar planlarının hiçbirisi uygulanamamıştır.
Karabük süregelen göçlerle büyük bir sosyolojik değişim geçirmiştir.
Ve geçirmeye de devam etmektedir.
Sosyo-ekonomik yapının farklılaşması her gün yeni olaylara davetiye çıkarmaktadır.
Bu durum ile ilgili günümüzde araştırma yapılmaması sıkıntı yaratıyor.
Kentimizde tanımlanması güç insan halleriyle karşılaşılıyor.
İnsanlar her geçen gün kimliklerinden derin taviz vermek zorunda kalıyor.
İlişkilerdeki tekdüzelik yaşamı cılızlaştırıyor.
Adli olaylarda gözlenen artış sıkıntı verici düzeyde.
Gerçekten…
Ne oldu bize sorusu her gün gündem oluşturmada önceliğini korur vaziyette.
Kentler büyüyor, sorunlar da artıyor.
Madde ve mana birbiriyle anlam bütünlüğü kuramıyor.
Sevgi toplumu olmaktan uzaklaşılıyor.
Saygıda kusurumuz tavan yapmış durumda.
Bilişim sektöründeki hızlı değişim kafa karıştırmaya devam ediyor.
Evet…
Gerçekten….
Kentlerde ve kentimizde…
Yaşamı kontrol etmek giderek zorlaşıyor…!