İçinde yaşadığınız ortamda, kentin hafızasını korumak bunu gelecek kuşaklara aktarmakla ilgili bir çalışma yapmak geldi mi?
Tarihçi olmam dolayısıyla bugüne kadar elimdeki belgeleri yazıya dökerek kent hafızasının korunmasına yardımcı olmaya çalıştım.
Olmaya da devam edeceğim…
Aynı zamanda…
Bir o kadar da, Karabük ve Demir-Çelik Fabrikası ile yapılmış lisans, yüksek lisans ve doktora tezi hazırlayanlara kaynak noktasında yardımcı oldum.
Karabük’le ilgili olarak 3 kitap yazdım.
Bunlar “Cumhuriyet Kenti Karabük (2007)” , “Zaman, Mekan Anılarla Karabük (2016)” ve “Karabük Seçme Yazılar- 1” adlarını taşıyor.
***
“Karabük Seçme Yazılar 1” adlı çalışmam eski Karabük Belediye Başkanımız Sayın Rafet Vergili zamanında, yayınlanmak üzere 2014 yılında Karabük Belediyesi’ne teslim edildi.
Kitap, Karabük Belediyesi tarafından baskıya hazır hale getirildiği halde bir türlü yayınlanmadı…!
***
Geçen aylarda Karabük Belediyesi’ne uğrayarak Sayın Belediye Başkanımız Özkan Çetinkaya’ya durumu anlattım.
Kendisi şu an Belediye’de kitap yayınlanmasına uygun bir ödeneğin olmadığını ancak 100 bin TL civarında, kitabın yayınlanması için bir katkı yapabileceğini belirtti.
Bir de kitabın değerini anlayabilmek için AK Parti Eflani ilçe başkanı Sayın Hüseyin Lütfi Ersoy’a inceleteceğini söyledi…!
Bu noktada sadece yutkunmayı yeğleyerek, Sayın Başkan’a hiçbir şey söylemedim…!
***
Herhalde…
Meramımızı selef / halef olan iki değerli Belediye Başkanımız anlamamışlar.
Ben kendim için bir şey istemiyorum.
Karabük’ün hafızasının kaybolmamasına yönelik, elimdeki belgelerin, kentin gelişimi adına yayınlanmasını rica ediyorum.
Kitapta kendimi değil Karabük’ü anlatıyorum.
Kimseden maddi destek te istemiyorum.
Karabük sevdalısı olarak..
Herkes taşın altına elini koysun yeter…
Aynı zamanda…
Bu kentin geleceği ile ilgili bir sorumluluk üstlensin.
Kentin kimliğinin korunmasına ve geliştirilmesine yardımcı olsun.
Tek isteğimiz bu….
***
Karabük Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Fatih Çapraz geçen gün konumuzla ilgili yazılı bir basın açıklaması yaptı…
Kent kimliğinin korunması ve yaşatılması noktasında; 3 Nisan ve 8 Kasım ve hatta Karabüklüler Günü olarak 7-8 Ağustos’ta kutlanması düşünülen gelişmelerin kent hafızasında çok önemli bir yer tuttuğunu ve “Karabüklülük ruh ve bilincinin” oluşmasına katkı yaptığını dile getirdi.
Sayın Fatih Çapraz’ın gündeme taşıdığı bir konu var ki…
30 yıldan beri yazılarımızda biz de bunu sürekli dile getiririz.
Karabük’te “Sanayi Müzesi’nin olmamasının bir eksiklik olduğu…
Ve bu müzenin kurulması için gerekli desteğin kendisi tarafından verileceğini açıklaması..
Dolayısıyla belirttiği gibi bu müzenin kurulmasında başta Sayın Valimiz, Sayın Belediye Başkanımız, Kardemir ve sivil toplum örgütlerinden yardım istemesi…
Çok önemsenmesi gereken bir durum bu…
Evet aşağı yukarı her kentte, kentin kimliğini anlatan, şehirde ilk gezilecek yer olarak önerilen bir kent müzesi var.
Hatta..
Arkeoloji Müzeleri de var.
Ancak…
Karabük’te hiçbiri yok…
Çok düşündürücü değil mi?
***
Kent ve hafıza…
Bence önemsenmesi gereken çok önemli iki sözcük.
Kent nedir?
İnsanların sadece soluk alıp verdikleri, rant uğruna birbirlerini kırmaya çalıştıkları bir mekan mıdır?
Elbette değil.!
Kent; bizim hafızamızdır.
Bizden bir parçadır.
O nedenle, içinde yaşadığımız kentte olup bitenlerle ilgilenmek…
Kentin geçmişine sahip çıkmak ve onu gelecek için yeniden değerlendirerek gelenek oluşturmak…
Herkesin sorumluluğundadır…
Bunu asla unutmayalım….!