KENTLEŞME SÜRECİNDE KARABÜK

Yayınlama: 20.03.2023
A+
A-

Kentleşme olayı olarak Karabük’ü anlatmaya çalışırsak…

1932 yılında Devlet Demiryolu binasının inşaatı ile başlayan Karabük’ün kurulması ve gelişmesi süreci bugün için tıkanmış durumda…

Şimdilerde ikinci bir Karabük’e ihtiyaç duymaktayız.

1950’liler de başlayan gecekondulaşma yapılanmasıyla ilerleyen zaman içinde farklı bir Karabük’ü ortaya çıktı

Benim “Cumhuriyet Kenti Karabük”(2007) adlı kitabımı okuyanlar “Öteki Karabük” başlığı altında başkalaştırılmış/çirkinleştirilmiş bir Karabük’ün nasıl kurulmaya çalışıldığını bilirler.

Düşünün bir kere…!

Bir kentte 26 mahalleden 18’i gecekondu ya da gecekondu görünümlü olsun

O zaman buna ne demek gerekir.

*****

 “Varoşlar kenti Karabük”

Bugün Karabük cilalanmış,kadife ile üzerinden geçilmiş eski bir ayakkabının yüzünü andırmaktır.

İlçe hüviyeti görüntüsünü hala muhafaza etmektedir.

*****

1938 yılında Fransız Mimar Henry Prost’a planları yaptırılan Yenişehir’e bakın.

Neler dikkate alınmış…

Konutların kat sayısını göz önünde tutun.

Doğaya ve insana verilen değeri ve saygıyı anlamaya çalışın.

Mekanın kullanılması ve düzenine bir bakın.

Burada örnek bir kentin temeli atılmış.

Pekala biz bunu kentin diğer alanlarını yerleşime açarken göz önünde tutmuş muyuz.?

Hayır…

Ya ne yapmışız…

Kentin gecekondulaşmasına göz yummuşuz.

Pekala şimdi ne yapmaya çalışıyoruz.

Geri dönüşüm yaparak kente karşı işlenmiş günahlarımızı silmeye…

Bunun adına ne denir biliyor musunuz.?

Resmen israf…

Zaman ve kaynakları kötüye kullanma.

Geleceği düşünmeme…!

*****

Geçen gün bir okuyucu bizim Cumhuriyet Kenti Karabük nitelememize kızmış…

Bu kentin neresi Cumhuriyet Kenti diyor.

Şehrin 2/3 ‘lük kısmı için bu yoruma katılmamak elde değil.

Ancak Yenişehir’e  gidin ve buradaki yapılanma ile Karabük’ün varoşlaştırılmış derme çatma binalarını birbir  karşılaştırın….

İşte size Cumhuriyet mimarisi farkı.

Erken dönem Cumhuriyet mimarisini karakterize eden yapılar sadece Yenişehir’de var.

Ya Karabük’ün diğer mekanları…

Onları mimari anlayış açısından tanımlayabilmek çok zor…

Hepsi mimari bir ucube sanki.

İş bitirici/gündelikçi bir anlayışın spekülatif arsa satışlarına kurban ettiği Karabük.

1973 yılında “Seçim Dönemimin Hesabını Veriyorum “ adlı kitapçıkta eski belediye başkanlarından rahmetli Necmettin Şeyhoğlu, arsa spekülatörlerinin ,çıkarlarına uygun hareket ettikleri için kendisine nasıl düşman olduklarını anlatma bunu seçimi kaybetme nedeni olarak göstermektedir.

Evet bu noktada birileri zengin olmuştur

Birileri köşeyi dönmüştür.

Ancak olan ,halka  olmuştur.

Bugün Karabük bu bakımdan bir keşmekeşlik içindedir.

Beledi anlamda bugün için tüm uğraşların gayesi “varoşlardan” Karabük’ü kurtarabilmektir.

Zor ama mümkün olmayanı başarmakta bir tutum meselesidir.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.