Karabük’ü marka kent yapma uğraşına ne oldu?
Bu konuda çok şey yazıldı ve söylendi.
Ancak bir mesafe alınamadı.
Marka kent ülküsü unutuldu gitti.
Hani şu tarih denilen hafıza deposu da olmasa herşeyi unutacağız.
Tarih…
Sen her şeyi kayda geçirirsin.
İşte o kayıtlardan birisi….
Karabük’ün eski valilerinden Sayın Can Direkçi’nin 9 Aralık 2007’de kentin stratejisini ve sorunlarını belirlemek için Üniversite konferans salonunda ortak akıl toplantısı düzenledi.
Burada da tartışılan, ve uygulanması kararlaştırılan düşüncülerden en önemlisi; Karabük’e ilişkin bir slogan tespiti ve kenti markalaştırma yolunda çalışmaların yapılmasıydı.
Bu konuda Sayın Vali Can Direkçi’nin gayretleri sonuç vermedi.
Çünkü kendisinin bir süre sonra merkez valiliğine tayin çıktı.
Mesele de onunla birlikte unutuldu, gitti.
Olan da Karabük’e oldu.
Şimdi soruyoruz.
Bu sorunun muhatabı kim/kimlerdir.?
Karabük’ün markalaşması sorununa kafa yoracak merci/kurumlar var mıdır?
Ya da bu konunun önemini kavramış kimseler.?
Demir kültürü ile yoğrulmuş bu kentin şu ana kadar markalaşamamış olması ne üzüntü verici bir durumdur.!
Yıllarca Karabük, Zonguldak’ın gölgesinde kaldı.
Zonguldak taş kömüründen elmas elde etti.
Kendisini “ kara elmas “ olarak markalaştırdı…
Ancak Karabük bu konuda tam olarak sınıfta kaldı.
Bırakın onu….
Kent hafızasını gelecek kuşaklara taşıyacak bir müze dahi kurulamadı.
Ortak bellek ve kent hatıralarına saygı gösterilmedi.
1995’te il olmasına karşın Karabük’ün adı hava durumunu sunan TV’lerde bile daha yeni anılmaya başladı.
Kenti tanıtan bir Kardemir Karabük Sporumuz vardı.
O ‘da tarihe karıştı.
Evet…
Ne diyorduk…
Karabük’ü markalaştırmak.
Karabük’ü marka kent haline dönüştürmek.
Gerçekten…
Hiçbir şey yapamıyorsak 3 Nisan’ın Türkiye’de “Sanayi Günü” olarak kutlanmasını sağlayarak markalaşmaya giden süreci başlatalım.
Kente yeniden canlılık kazandırmak adına bu düşünceyi hayata geçirelim.
Uğraş verelim.
Çok çabalayalım…!