ORTALIKTA NEDEN DOLAŞIRIZ Kİ.!

Yayınlama: 02.09.2025
A+
A-

Kim ne derse desin.!

Şu günlerde…

Kentin gerçeklerini gözden geçirerek var olan potansiyeli harekete geçirecek dinamik unsurlara ihtiyaç var.

Bunun yanında…

Kentte sorumluluk sahibi kuruluşların bir araya gelerek ,gelecek için bir değerlendirme yapmaları çok önemli…

Her şeyi devletten beklemek çok gerilerde kaldı.

***

Çünkü…

Genellikle kalkınmayı sağlayan yahut hedefi tutturan, yükselme trendine geçen yerlere baktığımızda şunları görüyoruz:

O bölgelerde olan insanlar bir gayret içerisindeler.

Avantajlarını /zayıf yönlerini belirlemişler.

Özelliklerini saptamışlar.

Öncelikle ne yapmak istediklerini iyi biliyorlar.

Her şeyden önce kendi içlerinde uyum sağlamışlar.

***

Eski Çevre. Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı  Sayın Mehmet Özhaseki, Kayseri’de Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmış bir kişi olarak da  , yakınmalar ve şikayetler üzerine tecrübesini aktarırken şöyle demişti.:

“Kalkınmış bir beldede yaşayanlar öncelikle valilerimiz, kaymakamlarımızdan başlamak üzere belediye başkanlarıyla, TSO başkanlarıyla,  üniversiteyle, bilim adamlarıyla ,sivil toplum örgütleriyle ne yapmak istediklerini biliyorlar.

Tek kelimeyle kendi içlerinde uyum sağlamışlar.

Ve hepsinden önemlisi ortak aklı kullanıyorlar.

İlk hareketi kendileri başlatıyorlar.

Kimseden bir şey beklemiyorlar.

Hareket başladıktan sonra, engellerle karşılaşılırsa o zaman merkezden bir takım şeyler bekleme hakkı doğmaktadır.

Hiçbir şey yapmadan üzerinize düşen bu temel görevleri yerine getirmeden, Ankara gelsin de benim işimi yapsın diyorsanız tarih önünde gerilemeniz kaçınılmaz olur.

İl iken ilçe daha sonra da belde durumuna düşersiniz.”

Evet..

İl iken ilçe…

İlçe iken belde durumuna düşmek.

Acı reçete bu…

Bugün için mesele bu gerçeği kentin geleceği noktasında kavrayabilmekten geçiyor.

***

Belirtmek gerekirse…

Toplumsal refah kavramı Karabük’te sürekli kan kaybediyor.

Hiçbir şeyin artık eskisi gibi olması elbette mümkün değil.

Bu bir gerçek.

Kentin yaşaması için yeni stratejilerine ihtiyaç var.

***

Sözün kısası…

İş üretmede ve uygulamada bir “Karabük modeli/ stratejisi” oluşturmak gerekli.

Bunun için toplum önderlerinin düşüncelerini açık seçik bir biçimde ortaya koymaları gerekiyor.

Bize düşen görev;  bunun soncunda ortaya çıkacak ortak aklın kararlarını desteklemektir.

Bunun için sanayi ve ticaret erbapları, akademisyenler, kanaat önderleri bir araya gelmeli.

Alınan kararları yürütmek için de ticaret ve sanayi odasına sorumluluk yüklenmeli.

Kent bir şekilde, vizyonsuzluktan kurtarılmalıdır.

Böyle bir şeyi başarabilir miyiz.?

Başaramazsak…!

Ortalıkta neden dolaşırız ki…!

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.