Site icon Karabük GERÇEK Haber

RAHMETLİLERİ ANARKEN KARABÜK’Ü KONUŞMAK!

GERÇEK YORUM; RAHMETLİLERİ ANARKEN KARABÜK’Ü KONUŞMAK!

Bu kentte 1992 yılından itibaren köşe yazarlığı yapan biri kişi olarak…

Karabük’ü sürekli yazmak beni hep mutlu etmiştir.

Köşe yazısı yazmaya…..

Rahmetli gazeteci Bahri Küpeli’nin Safranbolu Gündem gazetesinde başladım.

Sonra….

Karabük’te Sayın Ahmet Gölbek’in imtiyaz sahibi olduğu Bölgenin Sesi….

Sayın Necati Karaoğlu’nun imtiyaz sahibi olduğu Batı Karadeniz Ekspres ve Sayın Sedat Karaoğlu’nun imtiyaz sahibi olduğu Safranbolu Ekspres gazetelerinde yazma serüvenim devam etti.

Değişen teknoloji ile birlikte….

Haber siteleri kurulunca Sayın Nimet Özgün’e ait NFS Ajans ve Sayın Ziya Alak’ın sahibi olduğu Karabük Gerçek Haber sitesinde yazmaya devam etmekteyiz.

Yazı hayatım boyunca beni gerçekten etkileyen ve şu anda aramızda bulunmayan üç kişiden bugün burada bahsetmek istiyorum.

Ancak bunu belirtirken KARDEMİR Yönetim Kurulu Raportörü Sayın Kadir Onar’a ayrı bir parantez açmak istiyorum. Onun sayesinde birçok yazım unutulmaktan kurtuldu.

Sayın Kadir Onar’ın takip ederek, büyük bir titizlikle biriktirdiği sayfalar “Seçme Yazılar 1” şeklinde pdf haline getirilerek basılmak üzere Karabük Belediye Başkanı Sayın Özkan Çetinkaya’ya teslim edildi.

Evet şimdi sıra geldi Karabük’ü konu alan yazılarımızı büyük bir ilgi ile takip ederek görüşlerini açıkça belirtmekten çekinmeyen rahmetlilere…

Akla gelen ilk soru kim bunlar oluyor pek tabii ki…

Geçmişte kentimizde yaşamış saygın İş insanları  olarak;  rahmetli Nazım Çapraz. rahmetli Ziya Büyükbektaş ve Cumhuriyet’in ablası olarak Karabük ve Safranbolu’nun tanıdığı rahmetli eczacı Hikmet Derman Şeyhoğlu’dur.

***

Yazılarımızda bir günlük gecikme olsa…

Rahmetli  Ziya Büyükbektaş, beni mutlaka arar neye yazmıyorsun diye sorardı.

Rahmetli Hikmet Derman Şeyhoğlu yazılarımızın kritiğini yapar, düşüncelerini söyler, eksik gördüğü yerler için önemli notlar aldırırdı…

Rahmetli Nazım Çapraz ise Bölgenin Sesi gazetesini  arar konu ile ilgili görüşlerini bildirirdi.

 Nazım Hikmet ‘in Karabük DÇ Fabrikasında çalışıp çalışmadığı ile ilgili, Sayın Gölbek aracılığıyla bizlere ulaştırdığı bilgi notu hala hafızamızın bir köşesindedir.

Üçünün de en önemli özelliği; Karabük ‘ü çok önemsemeleri, ekonomisine katkı yapmaları, siyaset ve cemiyet hayatında önemli rol oynamalarıydı.

Buradan kendilerine Allah’tan bir kez daha rahmet diliyorum.

Nur içinde yatsınlar.

Mekanları cennet olsun.

Gelelim asıl konumuza…

Rahmetli Nazım Çapraz bir gün e posta adresime bir mektup gönderdiler.

Karabük’ü anlama açısından  değerli bulduğum bu mektubu, sizlerle bu köşeden paylaşma ihtiyacı duyuyorum….

Mektup şu cümlelerle başlıyor ve devam ediyordu….

“Bütün yazılarını, yorumlarını okuyorum…

Hatta kitaplarını da….

 Karabük üzerine yazıyor ve Karabük’ü anlatıyorsun.

Seni kutluyor ve çok teşekkür ediyorum.

Bizler Karabük’te yaşıyor, geçimimizi, yaşamımızı Karabük’ün nimetlerinden istifade ederek sürdürüyoruz.

Acaba Karabük’ün Türkiye’miz için ne kadar önemi var bunu biliyor muyuz?

Senin Karabük hakkındaki görüş ve düşüncelerinin Karabük halkının yüzde biri bile bilse…

Hatta kendilerini, önemli kuruluşların temsilcileri sayanlar, seçilmişler, fikir önderleri Karabük’e sahip çıkılınca, bu şehir büyüyüp kalkınınca, kendi kazançları, istikballeri nasıl, huzurlu ve rahat olacağını keşke anlayabilseler.

1980 yılından itibaren bana göre ülkemizde ve dolayısıyla Karabük’ümüzde şöyle bir düşünce ve akım gelişti.

Erken köşeyi dönme düşüncesi moda oldu…

Nereden gelirse gelsin …

İster helal olsun ister haram olsun yeter ki gelsin anlayışı….

İşte bu düşünce ülkeyi kalkındırırsam bende kalkınırım görüşünü yok etti.

Menfaatçilik ön plana çıktı.

***

1989 yılından sonra biraz da olsa cemiyet ve sosyal hayattan geri çekildim.

Karabük adına siyaset, cemiyet ve demokratik kuruluş temsilcilerini bu sebepten dolayı çokta samimi bulmuyorum.

Tek ümidim bu Müslüman Türk milletini Cenabı Allah’ın sevdiğine inanıyorum.

Çanakkale Zaferini, İstiklal Harbini, Cumhuriyetin kuruluşunu, Demokrasiye geçişi yani 1950-1960,1965-1971,1982-1992,2002-2017 yılları arasını dikkatlice inceler, biraz da bencil olmadan samimi bakarsak Cenabı Allah’ın bu millete nasıl sahip çıktığını anlarız.

Olaya birde Karabük açısından bakacak olursak; 1973 yılından 2009 yılına kadar Karabük’ün hizmeti ve gelişmesine sahip çıkması gereken seçilmişlerin, 36 sene Karabük’te ilerleme değil geriye gidiş görürsünüz.

***

Sen anlatmaya ve yazmaya devam et kardeşim.

Allah c.c. sana uzun ömürler versin.

Elbet Karabük’ün fikir insanlarına sahip çıkma duygusu zaman içinde oluşacaktır.”

***

Evet….

Rahmetli Nazım Çapraz’ın dediği gibi Karabük’ün Türkiye için değerini bilmiş olsaydık  herhalde hatırlatmak için bu yazıyı kaleme almazdık….

Öyle  değil mi?…

Exit mobile version