Kentte yaşamak…
Tarım dışı üretim yapmanın dışında …
Bir takım husus ve davranış unsurlarını kendi içinde barındırır.
Nedir bunlar diyorsanız anlatalım…
Birincisi ve en önemlisi herkes yaşadığı kente değer vermek zorundadır.
Kent ; onu oluşturan bireylerin değer ve kıymet sayesinde kimlik kazanır.
Saygın kent olmak …
Öyle kolay kazanılabilecek bir sıfat değildir..
İnsanların kültürü ve yaşam biçimi…
Saygınlığın oluşumunda doğrudan etkilidir.
O halde önceliğimiz…
Kentimizi kültürle yoğurmamız…
Bunun içinde kültürel ve sanatsal /estetiksel etkinlikleri önemsemek…
Olmazsa olmazımız olmalıdır.!
***
Bugün kentler neden yavan bir yaşamın kıskacındadır?
Hiç düşündünüz mü?.
Kent yöneticilerinin, kültürel yaşamı öncelememesinden dolayı elbette…
Bir kentte mahalli yöneticiler…
Beton atmayı, asfalt yapmayı…
Yol yapacağım diye ağaç kesmeyi…
Hendek ve çukur kazmayı marifet sayıyorsa…
Kentin hafızası olan mimari yapıları…
Restore ettirmeyip…
Rant uğruna yıktırıyorsa….
Bu anlayış….
Ancak hizmet vermeyi zannettiği kentin gerçeklerini, önemini kavrayamamasından kaynaklanıyor demektir.
***
Eğitim, kültür ve sanata önem vermeyen kentlerin yaşam zevki ve hayata estetik kazandırmaları mümkün değildir.
Bir kentin kendi adına kimlik oluşturma süreci ancak kendine değer katacak hizmetlerle hız kazanır.
Hayat bulur…
Yaşam renklenir.
Kimlikli kentler kendi sorunlarını kendileri kolayca çözer.
Böyle kentlerde olmak, insana her şeyden önce huzur verir.
***
Sözü dönüp dolaşıp nereye getirmek istiyorum.
Bizler söz açıldı mı “Sanayiin başkenti Karabük” diye övünür dururuz.!
Hatta…
Ahkam keseriz.
Ancak, kenti kültürünü kuşaklara aktaracak…
Onları bu konuda bilinçlendirecek…
Kentin sahiplenilmesini kolaylaştıracak.
“3 NİSAN SANAYİ MÜZESİ” kuralım dediğimizde…
Etrafımızda hiçbir yetkiliyi /kimseyi /kuruluşu / kurumu bulamayız.!
Neden bu kente gereken önemi göstermeyiz.?
Anlamak mümkün değildir.!
***
Estetik ve kültürel değerleri önemsemeyen kentler saygınlık kazanamazlar.
Bu nedenle…
Cumhuriyet Kenti Karabük olarak kendi saygınlığımızı kendimiz oluşturmak zorundayız.
Kentin hafızasının göz göre göre yok olmasına izin vermemeliyiz.
Bu bağlamda….
Sanayi Müzesi’nin kurulma çalışmalarını vakit kaybetmeden başlatmalıyız.
Elimizdeki imkanları bu düşünceyi gerçekleştirmek için seferber etmeliyiz..
İşte o zaman kenti, saygın kimliğine kavuşturmuş olacağız.
***
Ne oldu.?
Anlattıklarım …
Hoşunuza gitmedi mi?
Ya da bunlar boş şeyler mi diyorsunuz?
Saygın olmanın sizi rahatsız eden yanı ne?
Söyler misiniz acaba?…