Türkiye’de konut piyasasının son yıllarda yaşadığı dalgalanmalara dikkat çeken Anahtar Parti Karabük İl Başkanı Sebahattin Uzun, artan konut fiyatları, yükselen kiralar ve deprem sonrası yeniden inşa sürecinin vatandaşların barınma hakkı üzerinde ciddi baskılar oluşturduğunu ifade etti.
Bugün vatandaşa sunulan gayrimenkul sertifikası modeli ile, öngörülen üç yıllık sürede en düşük daireye sahip olmak için aylık 133 bin TL yatırımın zorunlu kılındığını belirten İl Başkanı Uzun “Bu tablo, küçük tasarruflarla ev sahibi olma iddiasını boşa düşürüyor. Dar gelirli vatandaşın değil, ancak yüksek gelir grubunun yararlanabileceği bir yatırım aracına dönüştürülmüş durumda.” dedi.
“MODELİN YAPISAL SORUNLARI VAR”
Sebahattin Uzun, gayrimenkul sertifikalarının özellikle düşük gelirli vatandaşların ev sahibi olması için uygun bir model olmadığını belirterek temel sorunları şöyle sıraladı:
* Kamu bankalarının yoğun alımı nedeniyle serbest piyasa fiyatlarının oluşmaması,
* Dar gelirliler için erişilebilir olmaması,
* TOKİ’nin %80 alım garantisinin vatandaş aleyhine çalışması,
* Fiyat belirsizliği nedeniyle vatandaşın mağduriyet riski,
* Algı yönetimiyle vatandaşın alternatif yatırımlardan mahrum bırakılması.
“DAHA ADİL VE ERİŞİLEBİLİR MODELLER GEREKİYOR”
İl Başkanı Uzun, çözüm önerilerini ise şöyle sıraladı:
* Sertifika pay yapısının küçültülmesi ve dar gelirli için erişilebilir hale getirilmesi,
* Yatırımcıya doğrudan seçtiği daireye birikim yönlendirme imkânı (“Hedef Daire Sepeti”),
* Ara eşiklerde kamu bankaları tarafından düşük faizli “tamamlama kredisi” verilmesi,
* Çoklu piyasa yapıcılık ile şeffaf fiyat oluşumu,
* Enflasyona endeksli vergilendirme ve ilk ev sahipliği için stopaj muafiyeti.
İl Başkanı Uzun, “Bizim önceliğimiz dar gelirli vatandaşın konut hayalini gerçekleştirmek olmalı. Vatandaşın tasarruflarını, rant gruplarına erken finansman aktarma aracına dönüştüren bu modeli reddediyoruz. Daha şeffaf, daha adil ve vatandaşın lehine çözümler mümkündür.” dedi.