Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Karabük Merkez İlçe Başkanı Ali Yavuz, Cumhuriyet’e ve Atatürk’e karşı yapılan eleştirileri sert bir dille eleştirdi. Yavuz “Bu Cumhuriyet sayesinde var olan, kendisine görev ve yetki verilmiş bir müftünün, Cumhuriyet’e yönelik alaycı ve küçümseyici söylemlerle çıkması, kendisi adına olduğu kadar temsil ettiği makam açısından da utanç vericidir.” dedi.
Eflani İlçe Müftüsü Saim Güngör’ün ‘İlim-İrfan’ adı altında kurduğu WhatsApp grubunda, 29 Ekim günü Cumhuriyet düşmanlığı içeren İbrahim Halil Er’in yazısı paylaşıldı. Paylaşımı yapan kişinin Karabük İl Müftü Yardımcısı Ekrem Akmanşen olduğu ortaya çıktı.
Eflani İlçe Müftüsü Güngör, yaptığı açıklamada “İl Müftü Yardımcımız Ekrem bey, benim kurduğum grupta bu yazıyı paylaşınca, bazı kişiler beni uyardı ve ben de Ekrem beyi arayıp, ‘bizim grupta neden böyle bir yazı paylaştınız’ diye sordum. Kendisi, bana ‘Ya ben başka bir grupta paylaşıyorum diye, yanlışlıkla sizin grupta paylaşmışım’ dedi.” İfadelerini kullanmıştı.
Konunun basında yer almasının ardından CHP Karabük Merkez İlçe Başkanı Ali Yavuz bir açıklama yayınlayarak, yapılan eleştirileri ve yapılan paylaşımı sert bir dille kınadı.
Cumhuriyetin, Türk Milleti’nin bağımsızlık ve özgürlük sevdasının, kararlılığının ve inancının eseri olduğunu ifade eden Yavuz, “Bu ülkenin namusunu, bağımsızlığını, özgürlüğünü bizlere kazandıran Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, ülkenin geleceğini milletine emanet etmiştir. Yurdumuzu yeniden var eden bu irade; sadece bir devlet değil, bir millet inşa etmiş ve milletin temel taşı olan Cumhuriyet’i armağan etmiştir.
Bugün, Cumhuriyet’e ve Atatürk’e karşı eleştiriler getiren, hatta onu geçmişi “karalamakla” suçlayan kendini bilmez bazı sözde “irfan sahiplerinin” bu kutsal değerlere dil uzatması akıl alır gibi değil. Atatürk, sadece ülkenin onurunu kurtarmakla kalmamış; Diyanet İşleri Başkanlığı gibi kurumları da kurarak devletin manevi yapı taşlarını oluşturmuştur. Bu Cumhuriyet sayesinde var olan, kendisine görev ve yetki verilmiş bir müftünün, Cumhuriyet’e yönelik alaycı ve küçümseyici söylemlerle çıkması, kendisi adına olduğu kadar temsil ettiği makam açısından da utanç vericidir. Bu yaklaşım, milletin vicdanında derin bir yara açmaktadır.
Cumhuriyet’in kazanımları arasında yer alan Karabük Demir Çelik Fabrikası, ülkemizin sanayi atılımının sembollerinden biridir ve Atatürk’ün kurduğu Diyanet İşleri de milletin manevi rehberi olarak, dinin doğru öğretilmesi için vardır. Kendi tarihini, kültürünü ve ülkesini hor gören; bunun karşılığında, Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet sayesinde bu makamda oturabilenlerin, Cumhuriyet’e yönelik saygısızlık yapmaları, milletin vicdanını yaralamaktan öteye gidemez.
Eğer birilerine bir minnet borcu varsa, bu borç Cumhuriyet’e ve Atatürk’e olan borçtur. Tarih boyunca milletinin varlığı ve geleceği için en ağır fedakarlıklara göğüs geren Atatürk ve onun mücadele arkadaşlarının emanet ettiği değerlere sahip çıkmak, her Türk evladının boynunun borcudur. Bu borcu ödemek yerine, geçmişi ve değerlerimizi küçümsemek, kendilerine verilen yetki ve makamı suistimal etmek; halkın gözünde ve tarihin karşısında hiçbir anlam ifade etmeyecektir.
Unutulmasın ki bu ülkenin varlığı Cumhuriyet’e ve bu milletin bağımsızlık sevdasına dayanmaktadır. Cumhuriyet’e, onun değerlerine ve kurucusuna dil uzatanlar, bilsinler ki milletimizin vicdanında mahkum olmaktan kaçamayacaklardır.” dedi.