ULUSLARARASI ALTIN SAFRAN BELGESEL FİLM FESTİVALİ’NİN ARDINDAN

Merhaba dostlar. Güzel bir hafta diliyorum.

Safranbolu’daydım geçen hafta. Dünyanın en prestijli belgesel yarışmalarından biri olan ve Türkiye’nin en eski belgesel yarışması olan Uluslararası Altın Safran Belgesel Film Festivali’nde, “Kültürel Miras ve Korumacılık” temalı belgesel kategorisinde Zeynep Oral ve Selçuk Metin ile birlikte jüri üyesiydim. Süha Arın En İyi Belgesel film yarışmasında ön jüri tarafından seçilen yedi film izledik. Bunların içinden en iyi filmlerden birini oy birliği ile ödüle değer bulduk; “Etrim’in Altın Kızları – Yönetmen Eren Aybars Arpacık”. Bir filme de jüri özel ödülü verme kararı aldık; “Madak – Yönetmen Sedat Benek”.

24. Uluslararası Altın Safran festivalini geride bıraktık. Safranbolu ve Karabük halkı tarafından pek çok belgesel ilgiyle izlendi. Konser, açık hava sinema gösterimleri, söyleşiler gibi başarılı etkinlikler vardı.

Belgesele emek veren, belgesel hakkında kafa yoran belgesel yönetmenleri, akademisyenler, belgesel severler oradaydı. Belgesel festivalini düzenleyen başta Safranbolu’nun başarılı Belediye Başkanı değerli Mimar Elif Köse’ye, organizasyon komitesine, öğretim görevlileri sevgili Musa Ak ve Serdar Sabuncu’ya ve emeği geçen tüm dostlara çok teşekkür ediyorum.

Ülkemizde uzun süredir televizyonlarda belgeseli ceza mantığıyla, dolgu programı olarak yayınlatan anlayışın yanında, 24 yıldır azimle, belgesele gereken değeri veren Safranbolu’da, belgeseller izleyiciyle buluşuyor. Benim için gurur ve onur meselesi olan bu durumdan dolayı çok mutluyum.

Hani bazı şeyler de kafama takılmıyor değil. Safranbolu Belediyesi ve Kültür Bakanlığı dışında, bir cumhuriyet ve sanayi kenti olan Karabük’ümüzde, belgesele duyarlı kişi, sivil toplum kuruluşları ve sanayi kuruluşlarımızdan katkı beklerdik ve bekliyoruz.

Sevgiyle kalın, belgeselsiz kalmayın.