KARLI KAYIN ORMANI
“Anadolu’nun Gözleri” belgeseli çekimleri için Şavşat’tayız. Yerel fotoğraf sanatçısı Zafer Güngüt’ü ve Şavşat’ı görüntülüyoruz. Muhteşem doğa çekimleri için ve sanatçımızı bu ortamda görüntülemek üzere Karagöl’e geldik. Yerel sanatçılarımız da var, ekip kalabalık.
Akşam olmak üzere. Verimli, çok güzel bir günün ardından, ekip ile aracımıza biniyoruz. Aracın içi mutlu bir yorgunluk doluyor. Bazılarımız kulaklıklarıyla müzik dinliyor, bazılarımız da kıvrım kıvrım yollarda pencereden doğanın güzelliğini izliyor, doyumsuzca.
Huzur kaplıyor içimi. Yavaş yavaş fotoğrafçıların, sinemacıların en sevdiği mavi saate geliyor zaman. Hem de dolunay var gökyüzünde. Kameraman arkadaşım İrfan’a doğru bakıyorum, sessiz bir anlaşma… Şoför arkadaşımız Mansur’a “Sağda durur musun”? diyorum. Objektifi ne tarafa çevirsek, çok hoş doğa manzaraları.
O da ne? Nazım Hikmet’in şiirindeki “Karlı Kayın Ormanı”nı görüyorum. Şiir canlanıyor. Bir gözüm vizörde. İşte bu gördüğünüz fotoğraf karesini yakalıyorum, adını “Karlı Kayın Ormanı” koyuyorum.
Biniyoruz aracımıza. Nazım’ın şiirine, Zülfü Livaneli’nin seslendirdiği türküye eşlik ediyoruz hep bir ağızdan ve ikisine de selam gönderiyoruz.
SEVGİYLE KALIN…
KARLI KAYIN ORMANI
Karlı kayın ormanında
Yürüyorum geceleyin
Efkârlıyım, efkârlıyım,
Elini ver, nerede elin?
Memleket mi, yıldızlar mı,
Gençliğim mi daha uzak?
Kayınların arasında
Bir pencere, sarı sıcak
Ben oradan geçerken biri:
“Amca”, dese, “Gir içeri”.
Girip yerden selâmlasam
Hane içindekileri.
*NAZIM HİKMET RAN*
”Amca”m
Bir önceki yazını okumuştum, çok güzel ve anlamlı idi. Bu yazınız da, çok güzel olmak la beraber, benim için çok anlamlı olmuş, çoooook teşekkür ederim.